top of page

Bir yere nasıl ait olunur?

İsviçre’nin Luzern kentinden Dolmuş, bu soruyu cevaplamak için bağlamı dikkatlice inceledi ve ondan öğrendiklerini mekansal kararlara, biçime, malzemelere, renklere ve oranlara katmayı denedi. Bu yaklaşım, işlevsel ve anlamlı bir mimarinin ancak bağlamı anlamakla oluşturulabileceğine olan inancın bir ifadesiyken sonuç çevresi ile bütünleşen ve onun bir parçası haline gelen bir yapı oldu.



Binanın şekli ve onu oluşturan tüm kararlar, sadece yönetmeliklere bağlı kalınarak değil, kasabanın fiziksel çevresinde kendini gösteren yerel yaşam tarzından yola çıkarak verildi. Binanın ön avlusu, düz çatısı, balkonları ve doğal bitki örtüsünü içeri davet eden bahçesi; çevredeki mütevazi yapıların mimarisinden ilham alınarak tasarlandı ve tüm bu elemanlar ile ortaya çıkan sadelik evdeki Egeli yaşam tarzını pekiştirdi. 



İzmir’in Selçuk ilçesinde kentsel bir arsa üzerinde yer alan Selçuk Evi, bağlamına değerli bir katkı ve çağdaş mimarinin yerelle nasıl uyumlu bir şekilde bir arada var olabileceğinin mükemmel bir örneği.

Yaklaşım
Özen Kaynaklı Cömertlik


Fransız filozof Simone Weil,
cömertliğin en saf halini özende
bulur. Dolmuş tasarımı Selçuk Evi
de, malzeme seçiminden genel
yerleşim planına kadar bu felsefenin
bir ifadesi. Çevreye önyargısız
bir ilgi ile yaklaşan Dolmuş, yerel
verileri dikkatle inceledi, onlardan
mekansal içgörüler edindi; yerel
malzeme ve teknik bilgiyi özenli bir
inşa süreci ile tasarımın içine kattı.
Sonuç; bulunduğu yerin ayırt edici
karakterini yansıtan; çevresi ile
aynı anda hem uyumlu bir şekilde
harmanlanan hem de keskin bir
zıtlık oluşturan, çağdaş estetiğe
sahip bir yapı oldu.

Kurgu
Yerel Girdi ile Şekillenmek


Ege kasabalarının kendine has
kentsel dokusu ve onu oluşturan
mütevazi yapılar, genellikle göz
ardı edilen bir mimari bilgi içerir.
Bu bilgi, inşa etmeye pragmatist
bir yaklaşımın sonucu olarak
kendine has bir estetik üretir ve
yerel yaşantı ile iklim ile sıkı bir
ilişki kurar. Tıpkı bir parçası
olmayı hedeflediği yerel mimari
gibi; Selçuk Evi’nde kütlenin
biçimi dış etkenlerle kurulmak
istenen güçlü ilişki belirler.

Düzen
Mekanlar Arası Bir Akış


Selçuk Evi’nin iç mekanları
içeride bir akışa izin verecek
şekilde tasarlanmıştır. Eve girişten
itibaren mekanlar, karşıladıkları
fonksiyonlarla bu akışa katılır.
Sirkülasyon, mekandan eksilten
değil, onu besleyen bir öge olarak
ele alınır. Odalara giriş ve çıkış için
düşünülmüş farklı geçişler, odaları
ayıran kot farkları ile
yeri geldiğinde mahremiyet
ihtiyacını karşılayan, yeri geldiğinde
ise onu diğer mekanlara bağlayan
mimari çözümler kullanılır. Mekanlar,
basit bir sarmal merdivenle ulaşılan
üç kata yayılır ve sade tasarımı,
mimarinin net ve kolay
anlaşılmasını sağlar.

Untitled-1.png
bottom of page